Galatasaray’ın eski futbolcusu Bafetimbi Gomis, Fransa basınına konuştu. Bafetimbi Gomis’in Fenerbahçe ve Galatasaray’a dair itirafları dikkat çekti.
Galatasaray’a transfer olmadan önce Fenerbahçe taraftarı olduğunu belirten Bafetimbi Gomis, “Galatasaray’a transfer olmadan önce Fenerbahçe taraftarıydım. Fenerbahçe, beni birçok kez transfer etmek için girişimde bulunmuştu ve benimle iletişime geçen ilk Türk kulübü olduğu için uzaktan da olsa onları takip ediyordum” dedi.
Fenerbahçe’nin kendisinin yerine transfer ettiği futbolculara parantez açan Bafetimbi Gomis, “Fenerbahçe benim yerime önce Mamadou Niang’ı, sonra da Moussa Sow’u transfer etti. İkisi de çok başarılı oldu bu arada… Fenerbahçe’yi her zaman izlemeye devam ettim, ancak Galatasaray’a transfer olup orada oynadıktan sonra, frankofon bir okula sahip olması ve gol sevincimin aslan olması nedeniyle asıl yerimin Galatasaray olduğunu fark ettim. Saint Etienne – Olimpik Lyon’un aksine, Lyon’un çok daha üstün olduğu çekişmeye kıyasla” şeklinde konuştu.
Galatasaray’ın Fenerbahçe’nin biraz daha önde olduğunu belirten Bafetimbi Gomis, “Galatasaray, Fenerbahçe’nin üzerinde. Bana göre, Galatasaray biraz daha önde. Çünkü en çok kupa kazanan kulüp ve bu yüzden…” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile arasında çok güçlü bir bağ olduğunu vurgulayan Bafetimbi Gomis, “Galatasaray’da iki yıl içinde birçok kupa kazandım. Türkiye’de son istekleri beni görmek olan pek çok hasta ile görüştüm. Yeni doğan bebeklere, hayvanlara adım verildi, dövmeler yapıldı, arabaların üzerine ismim yazıldı. Türkiye ve Suudi Arabistan ile aramda çok güçlü bir bağ olduğunu söyleyebilirim” açıklamasını yaptı.
Sacha Boey ile ilgili konuşan Bafetimbi Gomis, “Sacha Boey, benim çok değer verdiğim bir isim. Kendine özgü bir hikayesi var. Babasız büyümüş, annesi, anneannesi ve dedesinin sevgisiyle Montreuil gibi zorlu bir semtte yetişmiş bir çocuk. Zaman zaman yanlış anlaşılmış olsa da içinde barındırdığı agresifliği gençken doğru bir şekilde yönlendiremiyordu. Ancak bunu nasıl daha iyi kullanması gerektiğini fark etti ve hem sahada hem de kişiliği üzerinde çok çalıştı” dedi.
Sacha Boey ile bir anısından bahseden Bafetimbi Gomis, “Bir gün Sacha Boey ile Rolex saat üzerine bir iddiaya girdik ve kaybettim. İstanbul’da bir pazardan sahte bir Rolex alıp dolabına koydum. Başta saatin gerçek olduğunu sandı ama sahte olduğunu fark edince moral bozdu. Sonra yeniden iddiaya girdik ve ona, ‘eğer böyle sıkı çalışmaya devam edersen, biliyorum ki Galatasaray ile şampiyon olacağız ve sen de büyük bir kulübe transfer olacaksın’ dedim. Ayrıca, büyük bir kulübe transfer olduğunda gerçek Rolex saati bizzat gelip vereceğimi söyledim. O da kabul etti, başaracağına inanıyordu ama benim saati vereceğime pek inanmıyordu” şeklinde konuştu.
Sacha Boey’la görüştüklerini vurgulayan Bafetimbi Gomis, “Japonya’ya transfer olduktan sonra Sacha’nın Bayern Münih’e transfer olduğunu öğrendim. Fransa’ya son ziyaretimde de kendisiyle görüştük ve büyük bir keyifle ona gerçek bir Rolex saat takdim ettim. Sacha, gerçekten başarılı ve olgun bir oyuncu olmayı başardı. Umarım uzun ve güzel bir kariyeri olur. Sabırlı davrandı, çok çalıştı, hiç kolay olmadı. Genç yaşta, uzak bir ülkede, özellikle Türkiye gibi insanın kendi başının çaresine bakmak zorunda olduğu bir yerde, gözle görülür müthiş bir başarı hikayesi yazdı” ifadelerini kullandı.
“İlk döneminde Fatih Terim’i arka planda bıraktığın için ayrıldığın doğru mu” sorusuna Bafetimbi Gomis şu cevabı verdi:
“Bunu düşünmüyorum.. bunu düşünmüyorum. Popülerdim ve hala popülerim, ama Fatih Terim’e gölge düşürdüğüm için ayrıldığımı sanmıyorum. Onun başarılarına ve Türk futboluna kattıklarına baktığımızda, onu gölgede bırakacak birinin olabileceğini düşünmüyorum. Fatih Terim, Galatasaray’daki başarımda önemli bir isim. Kariyerimdeki ilk şampiyonluğu onunla kazandım. Bugün çok yakın dostuz. Zamanımız olduğunda telefonlaşıyoruz, ailemi tanıyor, ben de onun ailesini tanıyorum, gerçek bir dost. Kendisine danışmam gereken bir konu olduğunda uzun sohbetler yapmaktan çekinmiyoruz.”