Raporda üst düzey şirket yöneticilerinin de yer aldığı 13 kişinin asli kusurlu olduğu belirtildi. Soruşturma dosyasına sunulan raporda asli kusurlu oldukları kanaatine varılan, şirketteki iş sağlığı güvenliği müdürü S.Ç., operasyon şefi F.Y., proje koordinatörü Ö.A. ve delme patlatma mühendisi M.K., savcılık sorgusu sonrası tutuklandı. Böylece soruşturmada tutuklu sayısı 12’ye yükseldi.
KAPASİTE ARTIŞINDA İMZASI VAR
Raporda 2021 yılındaki Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararını veren yetkililerin de asli kusurlu bulunması dikkat çekti. Bilirkişi raporu ile gözler madenin kapasite artışına dair verilen ÇED olumlu kararında imzası bulunduğu, 2. kapasite artışı iznini verdiği ortaya çıkan dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a çevrildi.
Toprak kaymasının adından söz konusu imza gündeme gelmiş, Kurum ise katıldığı bir televizyon programında “Faaliyet iznini biz vermiyoruz. ÇED raporuyla, toprak kaymasının ne alakası var?” ifadelerini kullanmıştı.
Konuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM İliç Komisyonu Üyesi Deniz Yavuzyılmaz, AKP İstanbul Milletvekili Kurum’un milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini ve soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
“ŞİRKET ALTININ PEŞİNDE”
Yavuzyılmaz, araştırma komisyonunun faaliyetlerine ilişkin de bilgi verdi. Yavuzyılmaz şöyle konuştu:
“Çevre, enerji ve çalışma bakanlıkları yığın liç sahasıyla ilgili ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ yaklaşımı sergiledi. Oysa tümü denetimden sorumluydu ve bu görevlerini açıkça yerine getirmemişlerdi. Şirketin hızla kaldırmaya çalıştığı kayan yığın liç kütlesinin içinde 8 ton altın olduğunu ortaya çıkardık. Bu altının piyasa değeri 520 milyon doların üzerinde. Güncel kurla 17 milyar TL. Şirketin bir yandan da hâlâ bu altının peşinde olduğunu düşünüyoruz.”
SU KAYNAKLARINDA KİRLENME VE AĞIR METALLER VAR
